Eczacı Danışmanlığında Yüzme Sporu- Bölüm 1

Dr.Ecz.Seda Noyan Kansuk kaleminden Yüzme Sporu hakkında merak ettikleriniz burada,

  • Yüzme Spor Dalı ‘nın temel özelliklerini ve genel felsefisini tanımlamanız gerekirse neler söyleyebilirsiniz? Kaç yaşında başlamak gerekir, amatörlükten profesyonelliğe geçiş süreçleri nasıl olmaktadır.

Yüzme günümüzde 7 den 70 e kadın erkek, engelli veya engelsiz, herkesin yapabileceği, metabolizmayı yormadan ve bütün kasları çalıştırarak yapılan en sağlıklı spordur. Günümüzde (hayat boyu sporu) life time spor olarak adlandırılan bu spor, ileriki yaşlarda zaman yaratılamamaktan şikayet edenlerin zaman kaybı olarak nitelendirmelerine karşın hayata zaman kazandırmak felsefesine dayanır.

Temelinde; su yüzeyinde kalabilmek ve el ayak koordinasyonu ile belli bir hızla ilerlemek yer alır.

Mümkünse tabii ki (5-7) çocuk yaşlarda başlamak en doğrusu. Çünkü vücut yapısı, kas ve iskelet sistemini de onunla beraber şekilleniyor gelişiyor. Ancak amatör olarak herkes bu sporu yapabilecekken profesyonelliğe ilk adımlar, hep ilkokul çağlarında oluyor. Burada fiziksel özellikler ve yüzmeye yatkınlık yanında sporcunun bu alana olan ilgisi ve hırsı da etkili oluyor. Yurtdışında ilkokul çağındaki çocuklar, fiziksel yapılarına göre yatkınlığı olan spor dalına seçilerek eğitim verilmeye başlanıyor. Buna diğer özellikler de eklenerek, devletin desteğiyle ve burslarıyla, sporcu bu yolda ilerlemeye devam ediyor.

 

  • Yüzme sporuna ilgi duyan Amatör sporcular için önerileriniz neler olabilir?

Yaşı küçük ya da büyük kardeşlerim, hiç durmasınlar, doğru havuza.. İyi bir eğitmenle, ilk başlarda haftanın 3, ilerleyen zamanlarda haftanın 6 günü , dönem dönem günde 2 kez antreman programlarıyla idman yapmalılar.

Yüzme, bireysel bir spordur. Kendinizle baş başa kalırsınız. Ancak özelikle sportif olarak yüzen çocuklara, gelişme dönemlerinde, kendilerine güvenen, hırslı, herhangi bir işe konsantrasyonu ve adaptasyonu yüksek, disiplinli, programlı, aktif ve başarılı bireyler olmasında, yüzmenin çok büyük oranda katkısı olur.

Düzenli yapılan yüzme egzersizleri, hem kasları güçlendirmekte hem de vücut koordinasyonunu gelişiminde çok önemli rol oynamaktadır. Bizim gibi ileriki yaşlarda ise düzenli yüzme antrenmanları yapan kişilerde, koroner kalp hastalıklarına daha az rastlanmakta ve bu bireylerin kalp krizi geçirme olasılıkları düşmektedir.

  • Yüzme sporu ile ilgilenen kişiler için beslenme konusunda dikkat etmeleri gereken ayrıntıları nelerdir?

Tüm spor dallarında olduğu gibi burada da beslenme temel taşlardan birini oluşturmaktadır. Amaç her zaman dengeli beslenmek olmalıdır. -spor yapılıyor, nasıl olsa yakılıyor- diye yağ ve karbonhidrata yüklenmeye gerek yoktur.

Amatör yüzücülerin kendilerini yormadan yaptıkları bir idman silsilesi ile, dikkat edilmeden yapılan bir beslenme programı ile, kilo bile alabilecekleri söylenebilir. Ancak yüksek performans yani yarışa hazırlık yapan yüzücülerin harcadıkları kalori göz önüne alınırsa, günde 2000-3000 kalorilik besine ihtiyaç duyulmaktadır.

En önemlisi yüzme aralıklarında /yaklaşık her yarım saatte bir/ en az yarım litre su tüketmeli ve kas yorgunluğunda oluşabilecek kas kramplarına karşı da günlük maximum 6 gr a kadar Magnezyum almak gerekmektedir.

Ben, hiçbir zaman dışarıdan gıda takviyesi alınmasını uygun bulmuyorum, hele ki küçük yaştaki ya da gelişme çağındaki yüzücülerimiz için, sadece doğru ve dengeli beslenme yeterlidir diye düşünüyorum.

Ancak unutulmamalıdır ki yüzmeden 15-30 dak önce alınan L-arginin, L-glutamin, L-ornitin ve kreatinin adlı bir çeşit amino asit yapı taşlı olan protein ağırlıklı bir beslenme programı yüksek performans yüzücüleri için idealdir. Kas yoğunluğu artıkça kullanılan oksijen kapasitesi ve dolaylı olarak güç de artacak, dolayısıyla hız da artacaktır.

Unutulmaması gereken bir diğer husus da, antremandan önceki beslenme kadar, antreman sonrasındaki beslenmenin de etkin olduğudur. Yoğun antreman sonrasındaki 2 saat içerisinde, yıkıma uğrayan kasların kendini toplayabilmesi için gerekli proteini, en hızlı Whey proteni geri kazandırır. Uyku sırasında beslenemeyen kaslarımızın ise, süt ya da ayran gibi üzün sürede sindirilen proteine ihtiyacı vardır. B5 vitamini (pantotenik asit), karbonhidrat ve proteinlerin vücutta yakılabilmesi ve enerjiye dönüşebilmesi için, temel yapı taşıdır. Bu nedenle özet olarak, protein ve vitamin ağırlıklı bir beslenmenin en uygun olacağını söylemek mümkündür.

Devamı için…

 

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir