e-Spor ve Doping

e-Spor son yılların en ilgi çekici spor dalı olarak öne çıkmaktadır.

e-Spor un bir spor dalı olup olmadığı dönem dönem tartışılsa da kitleleri arkasından sürüklemesi , uluslararası organizasyonları binlerce oyuncunun katılıyor olması, takımlar halinde yarışılıp, kulüpler düzeyinde temsillerin yapıldığı, ülkemiz dahil olmak üzere pek çok ülkede bağlı oldukları spor federasyonlarının olması ve hatta bu Güney Kore’nin “ata sporu” olarak Uluslararası Federasyona ev sahipliği yapıyor olması artık tartışmaların yersiz olduğunun kanıtı olsa gerek.

1980 yılında Atari firması tarafından düzenlenen Space Invaders oyun turnuvasından

e-Spor kavramının mazisi 70’lerin sonu 80’li yıllara kadar dayanmaktadır. 2000li yıllar ise e-Spor için altın çağı olmuştur. Çevirim içi oynanabilme özelliği sayesinde dünyanın dört tarafından oyuncular belirli platformlarda bir arya gelmeye başlamışlardır.

Bu platformların en büyüğü ve en etkilisi is E-Spor Ligi olarak bilinen ESL(Electronic Sports League) şirketine aittir.

ESL Pro League, Almanya’nın Köln şehrinden bulunan dev bir organizasyondur.

 

İlginin bu kadar büyük olması, kazanmanın ve popülerliğin artmasının ana amaçlar öne çıkması elbetteki e-Spor için de bazı düzensizlikleri de beraberinde getirmektedir.
Madem ki s-Spor artık, sportif faaliyet olarak kabul görmüş bir branş ise “Sporun Ruhunun” korunması zorunluluğu bu platformlarda da öncelikli olmalıdır.
Spor için temelde değerli olanın korunmasını amaçlar. Bu temel değer, sıklıkla “sporun ruhu” olarak adlandırılır,
Olimpiyat ruhunun esasıdır; nasıl dürüstçe oynayacağımızın göstergesidir.
Sporun ruhu, insan ruhunun, bedeninin ve zekâsının aynasıdır ve şu değerlerle ifade edilir:
• Ahlak, adil oyun ve dürüstlük
• Sağlık
• Mükemmel performans
• Karakter ve eğitim
• Keyif almak ve eğlence
• Ekip çalışması
• Adanmışlık ve bağlılık
• Kurallara ve yasalara saygı
• Kendine ve diğer katılımcılara saygı
• Cesaret
• Toplum ve dayanışma

Doping, esasen sporun ruhuna aykırıdır.

Sporun ruhunun korunması, sporun sahip olduğu değerlerin de korunmasıyla mümkündür. Spor sahalarında ahlaklı olma, adil oyun ve dürüstlük gibi ilkelere zara veren ana kavram doping yapmaktır.
e-Spor , oyuncuların saatler boyunca koltuklarında oturarak, bilgisayar ekranlarının başından ayrılmadan oyun oynayarak icra ettikleri bir spor dalı olunca, uykuyla mücadele, yorgunluk giderme, zihinsel fonksiyonlarda açıklık ve zindelik gibi ihtiyaçlar da öne çıkmaktadır.

İşte tam bu noktada , bazı oyuncuların çeşitli uyarıcı maddeleri, stimulanları ve Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu tedavisinde kullanılan ilaçları kullanma yoluna gittikleri tespit edilmiştir.

Bu eğilimin artması endişe verici bir boyuta ulaşınca ESL , Almanya’nın Bonn şehrinde bulunan Almanya Doping Ajansıyla işbirliğine giderek ESL Pro League müsabakalarında doping testlerinin yapılması başlatılmıştır.

Fiziksel olarak uygulanan doping kadar, rakibin bilgisayar sistemine tehdit edici yazılım yüklemek doping ve hile yapmanın diğer bir boyutu olarak dikkat çekmektedir.

Her iki durum için uygunsuz davranışları tespit edilen oyuncular için 2 yıla kadar spordan men, aldığı puanların ve ödüllerin iptal edilmesi gibi çeşitli cezai yaptırımlar mevcut koşullarda uygulanmaktadır.

Yakın zamanda, spor sahalarında görmeye ve duymaya alışık olduğumuz doping vakalarının benzerlerinin e-spor platformlarında da artacağı endişesiyle, gereken önlemleri almaya şimdiden başlamakta fayda görünmektedir.

* e-Spor Hukuku konusunda ki sunumu ile Avukat Gürkan Özocak‘a katkılarından dolayı teşekkürlerimizle

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir