Sportif Performans Gelişimine Kanıta Dayalı Destek
Sportif performans gelişimi, müsabaka sporcuları ve antrenörleri için öncelikli bir beklentidir. Performansta artış sağlanması aynı zamanda sportif başarının anahtarı olarakta görülebilmektedir. Aslında performanstaki olumlu artış kaliteli bir antrenman yapılmasını sağlarken, verimli bir antrenman temposuda performansın artışını doğrudan etkileyebilmektedir. Yani iki kavram da iç içe geçmiştir. Sportif performansın arttırılması hedefiyle pek çok sporcu destek ürünü yoğun şekilde tercih edilmektedir. Bu tercihler, sorgulamadan uygulamak, sporcular açısından sorun oluşturabilecek asl konulardan birisidir. Sporcu destek ürünlerinin kullanımlarında kanıta dayalı yaklaşımlar, destek ürünü kullanımında güvenli alanların sağlanmasına yardımcı olabilecektir. Spor Eczacılığı alanının temel konularından birisi de ergojenik destek ürünlerinin, besin destek ürünlerinini ve diğer performans arttırıcı potansiyeli olan destek ürünlerinin kanıta dayalı olarak etkinlikleri konusunda rehberliktir.
L KARNİTİN MESELESİ
Son zamanlarda L karnitin kullanımı gittikçe popüler olmaktadır aynı zamanda ürün çeşitliliğide gitgide armaktadır.Peki nedir bu L karnitin? L Karnitin Nedir? L-karnitin, lisin aminoasidinin bir türevidir. İlk kez 1905 yılında etten izole edildiği için latince et anlamına gelen “carnis” sözcüğünden esinlenilerek L-karnitin olarak isimlendirilmiştir. L karnitin organizmada uzun zincirli yağ asitlerinin mitokondriye taşınarak okside olmasını sağlar. İnsanlar ve çok hücreli diğer canlılar vücuttan L-karnitin’i endojen olarak sentezlenebilen bir aminoasittir. Doğal olarak sentezlenen enantiyomer L formudur. L-Karnitinin Görevi Nedir? Karnitin, hücrenin enerji üretimi ve iletiminde çok önemli rol oynayan doğal bir bileşenidir. Uzun zincirli yağ asitlerinin mitokondriye taşınması L-karnitin aracılığıyla olmaktadır. Mitonkondriye taşınan yağlar ATP veya ADP üretmek için okside olurlar yani enerji yakıtı olarak kullanılır. Özellikle kalp kası ve iskelet kasları gibi dokular için gerekli olan enerji üretimini sağlamak üzere yağ asitlerinin mitokondri (bir hücre içi organeli) girişini kolaylaştırır. En yüksek karnitin doku konsantrasyonu iskelet kasları ve kalp kasında bulunur; kalp kası enerji üretimi için çeşitli substratlar kullanabilmekle birlikte, normalde yağ asitlerini kullanır. Bu nedenle karnitin kalp metabolizmasında çok önemli bir rol oynar, zira yağ asitlerinin oksidasyonu kesinlikle yeterli miktarda maddenin bulunmasına bağlıdır. Aynı zamanda mitokondri içinde glukoz metabolizmasında pirüvik asitin laktik asite dönüşmesine engel olarak laktik asidoz oluşumunun önlemektedir. L Karnitinin Sentezi L karnitin insan organizmasında endojen olarak sentez edilir .L-karnitin vücutta en fazla sentez edildiği yerler karaciğer, böbrek ve beyindir. L-karnitin sentezlendikten sonra kan dolaşımı ile enerji üretimi için bu biyoaktif bileşiğe gereksinim duyan doku ve organlara taşınır . Bu organ ve dokular özellikle kas ve kalp dokularıdır. L-karnitin’in insanlardaki biyosentezinin düzeyi 0,16 mg/ kg ile 0,48 mg/ kg vücut ağırlığı/ gün arasında değişmektedir. Böylece, 70 kg olan bir insanda günde 11-34 mg L-karnitin sentezlenebilir. L Karnitini Dışarıdan Nasıl Alırız, L Karnitince Zengin Besinler L karnitini vücudumuzda endojen olarak sentezleyebildiğimiz gibi dışarıdan gıdalarla da alabiliriz. Hayvansal gıdalar, bitkisel gıdalara göre daha yüksek l karnitin içeriğine sahiptirler. Bitkisel kaynaklı; mısır,mantar,buğday kepeği,soya fasulyesi unu,havuç,pirinç,muz Hayvansal kaynaklı; kanatlı et, balık,yumurta,sığır eti ve kuzu eti L karnitin bakımından zengindir. Yetişkinler için diyetle alınması gereken günlük karnitin miktarı 150-500 mikromoldür. L karnitin oral ve enjeksiyon ile uygulanabilir. Oral uygulananlar sıvı veya tablet formundadır. İlave karnitin uygulamalarında insanlarda 2 ile 6 gr arasında değişen 2-3 kez olmak üzere oral olarak alınır. 3 gr dan yüksek alınan dozların oral yoldan 1 defada alınması karnitin emilimini arttırarak 40 50 dakikada plazma karnitin seviyesini anlamlı şekilde değiştirir. L karnitin doğal olarak gıdalardan alınan şeklinin biyoyararlanımı L karnitin preparatlarından daha yüksektir. Karitin yetersizlik durumunun kesin tanısı, serumda, idrarda ya da diğer dokularda serbest karnitin düzeylerinin ölçülmesiyle konulmaktadır. Genellikle çoğu kişi günlük diyetleriyle yeterli miktarda karnitin tüketmektedir. L karnitinin Sporda Kullanımı Hafif ve orta yoğunluktaki egzersizlerde enerji gereksinimi serbest yağ asitlerinden sağlanır. Karnitinin yağ asitlerinin oksidasyonunu, dolayısı ile enerjiye dönüşümünü aktive etmesi, egzersiz ve sportif çalışmalarda kullanımını arttırmıştır. Yapılan çalışmalarda farklı kapasitede yapılan egzersizlerde organizma karnitin düzeylerinin değiştiği, özellikle yoğun egzersizlerde karnitin düzeyinin azalarak laktat seviyelerinin yükseldiği tespit edilmiştir. Düzenli egzersiz ve L-karnitin ilavelerinin bir arada uygulanması ile organizmanın dayanıklılık ve enerji kullanım kapasitesinin artabileceği, aynı zamanda artan serbest radikal üretiminin de karnitin etkisi ile baskılanabileceği ifade edilmektedir . Karnitin egzersiz sırasında enerji kaynağı olarak kullanılan yağ asitlerinin kullanımını arttırarak kas glikojen depolarının idareli kullanılmasına yardımcı olur. Aynı zamanda L karnitin egzersiz sonrasında laktik asit oluşumunu azaltarak toparlanma sürecini hızlandırır ve kaslardaki yorgunluk hissinin azalmasına yardımcı olur. Yapılan çalışmaların bazılarında ise L karnitinin performansa etkisinin olmadığı belirtilmiştir. Fakat bu etkinin egzersiz yoğunluğu ve diyetin karnitin içeriğinin yetersizliğinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Dikkat Edilmesi Gereken Durumlar Doğru doz ve ürün için doktorunuza veya eczacınıza danışmalısınız. Eczacınızdan alacağınnız danışmanlık kullandığınız ürünlerden minimum istenmeyen etki ile maksimum fayda sağlamanıza yardımcı olur. L-karnitin, glukoz kullanımını artırdığı için, insulin veya oral hipoglisemik tedavi alan diyabetik hastalara L-karnitin uygulanması hipoglisemiye yol açabilir Aşırı doz kullanımda ishal görülebilir Karnitinin vücuttan atılımı böbreklerden gerçekleştiği için böbrek yetmezliği olan kişiler L karnitin preparatlarını hekim takibi ile kullanmalıdır Yüksek dozda alınan L karnitin (metabolitlerinin birikmesiyle) kötü vücut kokusuna sebep olabilir L karniti kullandıktan sora egzersiz yapılırsa yağların kullanımı geçekleştirilebilir. Kaynakça: http://acikerisim.selcuk.edu.tr:8080/xmlui/bitstream/handle/123456789/1289/316850.pdf?sequence=1&isAllowed=y https://www.researchgate.net/profile/Guerkan_Yilmaz/publication/272748718_L-karnItinin_sportif_performansa_etkileri/links/54ed82290cf28f3e65358caf/L-karnItinin-sportif-performansa-etkileri.pdf Effect of L-Carnitine on Weight Loss and Body Composition of Rats Fed a Hypocaloric Diet Brandsch C. · Eder K. L- CARNİTİNE UYGULAMASININ RATLARDA BAZI HEMATOLOJİK PARAMETRELER ÜZERİNE ETKİSİ Nurten TUNA http://dergipark.gov.tr/download/article-file/200932 http://vetjournal.istanbul.edu.tr/fulltexthtml/2012-2/207-218.htm
SPORCULAR İÇİN GRİP HASTALIĞI SALGIN UYARISI
Küresel ısınma ve çeşitli çevresel faktörler nedeniyle, iklim koşullarında özellikle son yıllarda meydana gelen, mevsim standartlarından çok farklı tablolar hepimizin sağlığını doğrudan ilgilendiriyor. Sosyal yaşam için büyük bir tehdit olan grip hastalığı ise 2017-2018 dönemi için henüz gerçek yüzünü göstermiş değil ne yazık ki. A.B.D’nin en önemli Eczacılık haber portalı olan pharmacytimes.com sitesinde paylaşılan son yazıda; yapılan çalışmalar ile influenza virüsünün etkinliğinin arttığı ve grip salgınlarının gerçekleştiği süre zarfının uzadığı görülmüştür. Grip influenza A,B,C virüslerinin sebep olduğu salgın bir viral enfeksiyondur. 2014 yılından itibaren , grip etkeni olan bu influenza virüslerinden karşımıza en çok çıkanı influenza A (H3N2) tipidir. 2017 yılı Ekim ayında influenza virüslerinin aktivitesi düşük seviyelerde seyir ederken, Kasım ayından bu zamana influenza virüslerinde bir artış olduğu araştırmacılar tarafından bildirilmiştir. İnfluenza virüslerinin aktivitesi bu yıl geçen yıllara göre daha yüksek olduğu görülmüştür. Yapılan araştırmalar sonucu elde edilen veriler şu şekilde rapor edilmiş; Halk sağlığı laboratuvarlarında yapılan araştırmalar sonucu 1 Ekim-25 Kasım 2017 tarihleri arasında 8777 numune test edilmiştir. – %22 oranında influenza testi pozitif çıkmıştır. – Pozitif influenza sonuçlarının %87 oranında infA ,%13 oranında influenza B virüsüne ait olduğu görülmüştür. -İnfluenza A virüslerinin de %90’ı influenza A (H3N2) olarak tespit edilmiştir. Ayrıca, halk sağlığı laboratuvarları tarafından test edilen 1737 hasta için değişkeni yaş olan veriler de vardı. – 0-4 yaş arası çocuklarda tespit edilen virüslerin %69.9’unu, 65 yaş ve üzeri yaşlılarda tespit edilen virüslerin de %87.8’ini influenza A (H3N2) virüsünün oluşturduğu görülmüştür. 1 Ekim 2017’den bu yana toplanan ve insanlar arasında dolaşan influenza virüslerinin, influenzaya karşı kullanılan 3 antiviral ilaca karşı duyarlı olduğunu gösterdi: oseltamivir, zanamivir ve peramivir. Ülkemizde etkin olarak tercih edilen oseltamivir etken maddeli ilaçlardır. 1 Ekim-25 Kasım 2017 tarihleri arasında, hastanelerde influenza benzeri hastalıklar için ayaktan hasta ziyaretleri % 1,3’ten % 2,3’e yükseldi. Ek olarak, gözlem döneminde, laboratuarda doğrulanmış 566 influenza ile ilgili hastaneye yatış bildirildi. 1 Ekim’den bu yana, pnömoni ve influenzaya atfedilen haftalık ölüm yüzdesi, % 5,7 ila% 6,6 arasında değişmektedir. Paylaşılan verilerden çıkarmamız gereken sonuçlar: Yakın döneme kadar, grip aşıları uygulamarı, ağustos ayının sonunda başlar kasımın ilk haftasına denk gelen dönemde biterdi ve bunu takiben salgınlar aralık- ocak ayında görülüp en geç şubat ayında sona ererdi. Fakat son 2 yıldır aşılanma dönemi eylül ayının sonunda, ekim ayının ilk haftasında başlayarak, aralık ayına kadar devam etmektedir. Salgın döneminin ise mart ayı sonuna kadar uzaması öngörülmektedir. Grip hastalığı, kişinin yaşam kalitesini ciddi anlamda azaltan ve ilerlemesi sonucunda bakteriyel enfeksiyonlara dönüşebilen ve beraberinde ciddi sorunlara ve hatta ölümle sonuçlana tablolara yol açabilen bir hastalıktır. Spor Eczacılığı sorumluluğu olarak toplumumuzda yer alan sporcularımızı yaklaşan tehdit açısından uyarmak istedik. Sporcuların düzenli olarak yaptığı antrenmanların, egzersizlerin varsa müsabakalarının iptal olmasına neden olabileceği gibi tüm bu faaliyetlerde sporcunun verimini azaltacaktır. Bu sebeple sporcuların, salgın süreci ve etkinliği artan influenza A virüsüne karşı önlemlerini alması gerekir. Sporcular için grip hastalığından korunma yöntemleri Gripten korunma denildiğinde akıllara gelen ilk yol aşılamadır. Aşılama, hastalık etkeninin zayıflatılıp hastaya verilerek immün yanıtın güçlendirilmesidir. Grip aşısının beklenen bağışıklığı 21-28 gün içerisinde sağladığı bilinmektedir. Grip hastalığı salgını için yetkililer şubat-mart aylarını işaret etmektedir. Bu durumda grip aşıları için henüz geç kalınmış sayılmaz. Aşılama ardından en etkin koruyucu ve önleyici yaklaşım dengeli beslenme ve sağlıklı bir uyku düzenidir. Antrenmanlar ardından bilinçli bir yenilenme ve bakım evresi sporcular için fazlasıyla önemlidir. Kişisel hijyen(el yıkama alışkanlığı) ve doğru takviyeler ile immün sistemin güçlendirilmesi çok önemlidir. Temel destek ürünleri Eczanelerden temin edilebilecek beta glukan, çinko, C vitamini gibi içeriğe sahip destek ürünler bağışıklık sistemimizin güçlendirilmesine katkı sağlayabilecek ürünlerdir. BU ürünler hakkında mutlaka Eczacınıza danışarak sizin için en doğru ürünü tespit ederek danışmanlık hizmeti alabilirsiniz. Toplu taşıma araçları gibi kalabalık ortamlarda yakanıza damlatacağınız birkaç damla kekik yağının gripten korunma anlamında büyük faydası olacaktır. Grip viral bir enfeksiyon olduğu için antibiyotik kullanımı tedavide etkisiz olacak hatta vücuttaki yararlı bakterileri de yok ederek vücut florasını bozacaktır. Viral enfeksiyonlarda semptomlar görülmeye başladığında antiviral ilaçların semptomlar ilerleyip artmadan – henüz başlangıç aşamasında- kullanılması daha etkili sonuçlar verir. Özellikle ilk 48 saatte uygulanabilecek antiviral ilaçların uygulanması yine de mevcut imkanlar dahilinde etkili bir yaklaşım olabilir. Biz eczacılar olarak siz sporcularımıza temel uyarılarımızı iletmek istedik Umarız sizler de olası grip salgınlarına karşı hazır durumdasınızdır! Yazının linki; http://www.pharmacytimes.com/resource-centers/flu/cdc-us-influenza-activity-on-the-rise?utm_term=CDC%3A%20US%20Influenza%20Activity%20on%20the%20Rise&utm_campaign=PT%20Daily%20enews%20Basaglar%2012-13-17&utm_content=email&utm_source=Act-On%20Software&utm_medium=email&cm_mmc=Act-On%20Software-_-email-_-CDC%3A%20US%20Influenza%20Activity%20on%20the%20Rise-_-CDC%3A%20US%20Influenza%20Activity%20on%20the%20Rise
3.Uluslararası Mersin Maratonunda Spor Eczacılığı Sunumu
1-3 Aralık 2017 tarihleri arasında Mersin’de düzenlecek olan 3.Uluslarası Mersin Maratonu özverili ve özenli çalışmalar sonucunda, yerli ve yabancı pek çok sporcuyu bir araya getirmeye hazırlanıyor. 42 Km Maraton 15 Km Yarı Maraton 5 Km Halk Koşusu olmak üzere 3 ana kategoride gerçekleşecek etkinlik ve müsabakalar, maraton sporcularını ve koşmaya gönül vermiş pek çok vatandaşımızı bir araya getirecek.
Kış döneminde spor ve egzersiz yapanlar için 7 öneri
1- Kişisel Hijyen kurallarına dikkat Kış dönemi sporları hava ve iklim koşullarına bağlı olarak kapalı mekanlarda tercih edilebilmektedir. Teknik olarak “indoor sporlar” olarakta adlandırılırlar. Kapalı mekanda spor yapmanın avantajları olduğu kadar dezavantajları da olabilmektedir. Soğuk ve sert hava koşullarından korunabilmek ve daha korunaklı bir şekilde spor yapabilmek adına doğru bir seçim olabileceği gibi bulaşıcı hastalıkların daha kolay bulaşabilme riskinden dolayı da daha açık bir tehditte oluşturabilir. Her ne amaçla olursa olsun düzenli spor ve egzersiz yapan kişiler için mevsimler ve hava koşulları bahane olamaz. Bu sebeple mevcut durumlara uyum sağlamak gerekir. Kış hastalıklarının bulaşma riski sporcular için önemli bir tehdit ise bu riskleri önlemek ve ya mümkünse ortadan kaldırmak daha etkili bir çözüm yolu olabilir. Bu amaçla ilk sırada kişisel hijyen kurallarına uymak gelmektedir. Grip etkeni virüsün, herhangi bir temas alanına bulaşması ardından 6-8 saat süreyle aktif bir tehdit olarak kalabilmesi önlem alınması gereken en önemli konulardan birisidir. Grip hastası bir birey kendisini daha iyi ve zinde hissetmek amacıyla spor salonuna gelmiş olabilir. Sportif aktiviteyle beraber artabilecek vücut sıvıları salgıları kolaylıkla spor ekipmanlarına geçecek ve bunun sonucunda grip etkeni virüs spor ekipmanlarında bir sonraki adresini beklemek üzere dinlenmeye geçecektir. Basit bir önlem olarak su püskürtücü ufak aparatlar ile ekipmanları hızlıca dezenfekte edip kurulamak, bunun için beraberinde temiz ve kuru bir bez bulundurmak(tercihen kullan-at kağıt havlu) toplumsal duyarlılık açısından çok önemlidir. Sık sık el yıkamak ve virüslü vücut sıvılarının spor alanında kalmasını engellemek alınabilecek en temel önlemdir. En etkili el yıkama yöntemi , temel uygulama olarak aşağıdaki gibidir Kişisel hijyen kurallarını sadece grip benzeri viral hastalıklarla sınırlamamak gerekir. Bazı mantar enfeksiyonları, diğer viral enfeksiyonları kolay bulaşma risklerinden dolayı dikkat edilmesi ve önlem alınması gereken başlıklardır. Ayak terlemesi, atardamar ve toplardamar dolaşım bozukluğu, ayakların nemli bırakılması, diyabet hastalığı ve yaşlılık ayak mantar enfeksiyonlarını kolaylaştırır. Klinik olarak ayak parmak aralarında çatlaklar, sulantılı lezyonlar, ayak altlarında kızarıklık ve içi su dolu kabarcıklar olarak, bazen de kuruluk ve pullanma şeklinde görülür. Hastalar kaşıntı ve ayak kokusundan rahatsız olurlar. Havuzlar, spor salonu, sauna gibi toplu yaşam alanları, manikür, pedikür gibi işlemler ve aile bireylerinde var olan mantar enfeksiyonları yayılımda önemlidir Açıkta herhangi bir yaralı bölgenin olmaması, mevcut yaralı bölgelerin mutlaka uygun şekilde kapatılması ve korumaya alınması çok önemlidir. Özellikle havlu,terlik gibi malzemelerin ortak kullandırıldığı tesislerde bulaşma riskleri daha yüksek olabilmektedir. 2- Uygun malzeme kullanmanın önemi Outdoor sporlar yani açık alanda yapılan sporlar için uygun malzeme seçimi sportif aktivitenin sürekliliği için çok önemlidir. Özellikle yağışlı ve rüzgarlı hava şartlarında, uygun spor malzemelerinin ve kıyafetlerin seçimi, olası sakatlanmalara ve hastalıklara karşı alınabilecek en temel önlemlerdendir. Hava şartlarına uygun şekilde giyinmek soğuk algınlığı, grip, bronşit, zatürre gibi pek üst ve alt solunum yolu hastalıklarından koruyucu ilk adımdır. Isıyı dengelemek ,gerektiğinde korumak gerektiğinde doğru hava dolaşımını sağlamak amacıyla soğuk ve sert hava koşullarında katmanlı giyim yöntemi daha akılcı olacaktır. Özellikle yağmurlu havalar için yalıtım katmanı ve çok sert rüzgarlı hava koşulları için eldiven,bere,başlık,boyunluk ve kulaklık gibi aksesuarlar önemli ayrıntılardır Bu basit ve anlaşılır tabloda örneklendiği gibi kış döneminde de spor ve egzersiz yapılması isteniyorsa ya da zorunluluksa bir takım ekonomik tercihler ile hastalıklara karşı önlem alabilmek ve aktivitelere her koşulda devam edebilmek mümkün olacaktır. 3- Bağışıklık sistemi destekleyicileri için tam zamanı Spor yapan bireyler için en önemli konuların başında doğru ve dengeli beslenme gelir. Sporcular için enerji ve performans ihtiyacı normal seviyelerin çok üstünde değerlerde olduğu için bu ihtiyaçlarını ancak sistemli bir beslenme programı ile karşılayabilirler. Sporcular için düzenlenecek beslenme programları o sporcuya özel olmalıdır. Her sporcunun yaptığı spora göre enerji ihtiyacı farklılık gösterebileceği gibi aynı sporu yapan farklı sporcular içinde kapasiteleri doğrultusunda farklı beslenme programlarına ihtiyaçları olacaktır. Besinlerden elde edilebilecek temel enerji kaynakları yağlar, karbonhidratlar ve proteinler olarak sınıflandırılır. Sporcu beslenmesi açısından önemli olan ayrıntı bu enerji kaynaklarının ihtiyaca göre alım oranlarının doğru tespit edilmesidir. Dengeli şekilde EPA/DHA kombinasyonu içeren Omega-3 balık yağı kullanımı eklem sağlığı, göz sağlığı ve kalp damarlarındaki kötü huylu kolestrol seviyesini düşürücü temel özelliklerinden dolayı tercih edilebilir. Kadın sporcular için kalsiyum ve demir içerikli vitamin ürünlerinin tercih edilmesi önceliklidir. Aynı zamanda son dönemlerde fazlasıyla önem kazanan D3 vitamini takviyesi ise mutlaka basit laboratuvar testleri ardından belirlenebilecek D3 seviyelerine göre tercih edilmelidir. Aşı uygulaması, en etkin önlemlerden birisidir. Özellikle sağlıklı yaşam önerisi olarak doktor tavsiyesi ile spor yapmaya başlayan ve devam eden orta yaş bireyler ve kronik hastalığa sahip kişiler açısından grip ve zatürre aşılarının, belirli aralıklarla yapılması Sağlık Bakanlığı tarafından da desteklenen bir uygulamadır. Bunun yanısıra bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için dönemsel olarak beta-glukan,çinko,propolis ve echinacea içeren destek ürünleri tercih edilebilir. 4- Aşılama ile bağışıklık sistemi için kalkan oluşturmak Doktor tavsiyesi ile egzersiz yapan 65 yaş üstü kişiler, aynı zamanda kronik hastalığı olan her yaştan bireyler ve bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler için aşılama uygun bir bağışıklama yöntemidir. Her yıl ağustos ve kasım ayları arasında belirli sağlık profilindeki bireyler(Astım,diyabet, kalp damar hastalığı, hipertansiyon gibi kronik hastalığı mevcut olup bu durumu belgeleyen ilaç kullanım raporu olan kişiler ve ya 65 yaş üstünde olan kişiler için ücreti SGK tarafından karşılanmak üzere grip aşısı uygulaması vardır. Ayrıca mevsimden bağımsız olarak yine aynı risk grubu için 5 yılda bir defa tekrarlanmak üzere önerilen zatürre aşıları mevcut. Her iki aşı da zayıflatılmış ve güncellenmiş hastalık etkenlerinin öngörülen salgın dönemi öncesi vücuda verilerek gereken koruyucu antikor oluşumunu sağlayabilmek ve bu şekilde kişileri grip virüsüne karşı bağışıklama esasına dayanır. Özellikle kış döneminde yapılan spor ve egzersiz faaliyetlerinde uygun şekilde giyinip soğuk havanın,yağmurun, rüzgarın ve diğer olumsuz hava koşullarının etkilerine doğrudan maruz kalmak çeşitli hastalıklara davetiye çıkarmak gibidir. Koruyucu ve önleyici uygulamalar çoğu zaman tedavi uygulamalarından çok daha kolay ve pratik olabilmektedir. 5- Beslenme tarzında güncelleme Yazlık beslenme programları, doğanın bizlere sunduğu taze ve canlı pek çok besin çeşidine bağlı olarak fazlasıyla seçenek içerirken kışlık beslenme tarzı ise genel olarak kalın kabuklu yapıları, genel olarak toprakaltı konumlarıyla daha kısıtlı seçeneklerden oluşmaktadır. Kışlık besinler, yaz döneminde toplanan pek çok meyve ve sebzenin doğal yöntemler ile kurutulması ve çeşitli yöntemler ile saklanması yöntemleriyle uzun süre muhafaza edilebilen yiyeceklerden de oluşabilmektedir. Kurutulmuş pek çok meyve taze hallerine göre daha yüksek oranda şeker oranı içerebilmektedirler.
Besin Destek Ürünlerini seçerken dikkat edilmesi gerekenler
Besin Destek Ürünlerini Seçerken Dikkatli Olun! Besin destek ürünleri ve ya diğer adıyla gıda takviyesi ürünler, Suplementler(Supplement; supplere latin kökeninden türetilmiştir. eklemek,eksiği bütüne tamamlamak şeklinde anlamları vardır.) son dönemlerde dilimize yerleşmiş bir tanımdır ve daha çok sporcu destek ürünlerinin, performansa yönelik özellikte olanlarını genellemek amacıyla tercih edilmektedir. Performans arttırıcı ürünler, Ergojenik ürünler, Hangi isimde ve ya hangi şekilde olursa olsun; daha iyi, daha hızlı ve daha yüksekte olabilmek hedefi ve amacıyla tercih edilebilen ve mutlaka uygun dozda ve şekillerde kullanılması ileri seviye ürünlerdir. Bu ürünler ilaç dışı sağlık ürünleri olarak da adlandırılabilir ve daha çok sağlıklı olma halinin devamı için tercih edilir. Periyodik olarak düzenli kullanım gerektirdiği için en uygun miktarlarda kullanıma bağlı olarak en iyi sonucu vermeleri ve bunları sağlarken de en az yan etkiyi vermesi beklenir. Böylesi yüksek beklentileri karşılayabilmesi, pek çok belirleyici faktörü bir arada ele almayı gerektirir. Güvenilir üretim aşamalarından geçmiş mi? İçerikte yer alan maddelerin güvenlik sınırları nelerdir? Tüketici aynı zamanda farklı ürünler veya tedavi edici ilaçlar kullanıyorsa,içerikte yer alan maddelere karşı olası ilaç-besin, besin-besin etkileşim ihtimalleri nelerdir? Raf ömrü boyunca etiket üzerinde yer alan etkili maddeleri bozulmadan muhafaza edebiliyor mu? Etikette yer alan ürünler içerikte eksiksiz ve doğru şekilde yer alıyor mu? Sporcular açısından ise sorgulanması gereken en önemli konu, içerikte yer alan maddenin WADA tarafından yayınlanan yasaklı ilaç veya madde listesine uygunluğu olmalıdır. Ürün kalitesinden, içeriğinden ve güvenilirliğinden emin olduktan sonra önemli diğer konu başlıkları devreye girer. Sporcuların mevcut ihtiyaçlarını iyi belirlemek, Gerçekten kullanması gereken destek ürünleri tespit edebilmek, Kullanım sonrası etki ve olası yan etkilerini takip edebilmek, Hekim ve Eczacı danışmanlığında ürünleri kullanabilmek, Tüketici açısından en üst düzey faydaya ulaşmanın en sağlıklı yöntemleridir. Bizler, Eczacılar olarak mesleki sorumluluk bilinci seçici davranırız. Sporcularımızın sağlıklarının devamlılığı, performanslarına katkı sağlayabilecek ürünlerin doğru seçimi, kullanım sonrası etki ve yan etki gözlemi gibi çok önemli konularda danışman kimliğimiz ile danışanları en doğru şekilde yönlendirmek ve bilgilendirmek ile yükümlüyüzdür. Eczanelerimizin en temel özelliği olan; Her zaman güvenilir ve doğru ürünleri tüketiciye sunmak, vazgeçilmez önceliğimizdir. Bizlerin bu kararlı ve hassas duruşuna rağmen mevcut uygulamarın tam olarak umduğumuz gibi olmadığını da belirtmemiz gerekir. Özellikle sporcu destek ürünlerinde kontrol dışı bazı uygulamaların ve tercihlerin olması tedirgin edicidir. Dönem dönem basına yansıyan üzücü sonuçlar ne yazık ki buzdağının görünen kısmı gibidir. Sporcu ile doğru şekilde eşleşmeyen ürünlerin tercih edilmesi, gereğinden fazla dozlarda ürün kullanılması, sahte içerikli ürünlerin piyasada bulunabilmesi, performans ve derece elde etme kaygısına bağlı olarak yanlış ürünlerin yanlış biçimlerde tercih edilmesi gibi sorunlar karşımıza çıkan en temel başlıklardır. – Sporcu destek ürünlerini, güvenilir kaynaklardan değil de herhangi bir internet sitesinden temin eden sporcuyu ne gibi tehlikeler beklemektedir? – Bunca uyarıya rağmen, sporcularımızın bu tarz ürünleri , kaynağı belirsiz satıcılardan almaya sürükleyen faktörler nelerdir? – Eczanelerimizde, güvenilir sağlık danışma merkezleri olarak, sporcu sağlığı konusunda somut olarak neler yapılabilir? Bu sorulara cevap ararken USADA( Amerikan Anti Doping Ajansı) resmi sayfasında yayınlanan önemli bir videoyu sizler için Türkçeye çevirdik. Dikkat çekmek istedğimiz en temel konu, sporcularımızın veya tüketicilerimizin herhangi bir ürünü kullanmayı tasarladıklarında mutlaka Hekim ve Eczacı danışmanlığında ürünler hakkında bilgi almalarıdır. Ürün içeriğinden,etkisinden ve uygunluğundan emin olduktan sonra bu tarz ürünleri kullanmaları uzun süreli iyilik ve sağlık halleri için doğru bir yaklaşım olacaktır.